• 21. yüzyılın en büyük sorunlarından biri olan paranoyayı, apokaliptik bir çerçevede sunan güzel bir filme benziyor. jeff nichols'ın ikinci filmi olmasına rağmen, epey ses getirecek gibi. son olarak boardwalk empire'da insanüstü bir oyuncluk sergileyen michael shannon da, bu filmle birlikte büyük olasılıkla 84. oscar ödül töreni'nde en iyi erkek oyuncu adaylarından biri olacak. filmin amerika'daki vizyon tarihi 7 ekim olarak görünüyor. merakla bekliyorum.
  • imdb puaninin 9.2 oldugunu gorunce dumur oldugum film.(gerci su ana kadar sadece 147 kisi oy vermis)
    bu puanini korursa imdb top 250'ye 3. siradan giris yapacak.
    hem puan hem de basroldeki michael shannon** faktorlerinden dolayi heyecanla bekledigim yapimlardan biri.
  • övgülere boğulan film. yorumlar, puanlar hayli olumlu. yine michael shannon ın oynadığı the bug ile benzerlikler taşıyor. kuzey amerika hariç; film, vizyon yüzü görmedi şimdiye kadar. şimdilik sadece festivallerde gösterildi. ülkemize ne zaman geleceği belli değil.
  • --- spoiler ---

    paranoid şizofren biriyle 3-4 ay yaşamış biri olarak haddinden fazla etkilendiğim film oldu galiba. filmin son sahnesini izlerken aklıma kendi hastamızın psikiyatristinin dedikleri geldi: "biraz daha aynı evde kalsaydınız sen de bu sanrılara inanmaya başlayabilirdin". ki o doktora zaten etkilenmeye başlamış olduğumu söyleyememiştim. o yüzden o ihtişamlı sona rağmen bir "acaba mı?" geçip gidiyor içimden hâlâ.

    --- spoiler ---

    bunun yanında curtis'in "there's a storm coming!" diye başladığı ve tüylerimi diken diken eden bir konuşma yaptığı sahnede aklıma donnie darko'yu getirmeden edemedim. ayrıca jessica chastain ne kadar şanslı olduğunu biliyor mu bilmem fakat bu sene izlediğim en baba filmlerde bu hanım kızımızı ve o muhteşem yatıştırıcılıktaki sesiyle güzel yüzünü gördüm. eskiden ne yapardı ne ederdi bilmem ama sırf o muhteşem ses tonunu duyduğum an "aaa bu o kız" diyebiliyorum artık.

    değinmeden geçemeyeceğim bir şey daha var. brad pitt'in oyunculuğunu çoğunlukla beğenmişimdir ama moneyball'u mecburiyetten ötürü birden fazla izlemiş biri olarak, filmde oyunculuğuna dair aman aman bir şey dörmedim. bugüne kadar pek çok filmde çok iyi işler çıkarmıştır mutlaka fakat moneyball'daki performansında oscar adayı olabilecek düzeyde bir şey yoktu. bunun yanında, ağzım bir karış açık izlediğim michael shannon'ı adaylar arasında görememek içimi parçaladı filmden sonra.
  • rahatsızlık veren film. michael shannon ve aynı noktaya bakmayan gözleri ile bize içimizdeki delilik noktalarına tek tek baktıran, o kara bulutlu ufka dalıp gittiğinde bize birikmiş endişelerimizi karartıp gözümüzün önünden geçiren bir gerilim filmi. 21. yüzyıl ve modern insan paranoyası ekseninde dönerken bir insanın içini kemiren sıkıntıları ilk elden deneyimlemeye başlıyoruz. bu bağlamda inanılmaz başarılı, ki verdiği sıkıntı da bu başarının kanıtıdır zaten.

    gerilim vermek için büyük canavarların, derin deniz ahtapotlarının ve teenager doğrayan maskeli lavukların gerekmediğini, bir insanın beyninin içinin aslında en korkunç hislerin yatağı olduğunu da kanıtlıyor take shelter. sonu ile ilgi söylenebilecek şeyler mevcut, fakat onu ayrıca irdelemek lazım. sakin evler, gergin köpekler, sondaj makinaları, motor yağı yağmurları, sabunlu eller, ve tüm yavaşça delirenler için gelsin.

    edit: michael shannon'ı bu filmle oscar'a aday bile göstermeyen akademiye kafam girsin.
  • akil sagligi icin sorunlu oldugu kadar, yardim da edebilen bir yani var bu filmin. gerilimi oyle gercekci boyutlara sigdiriyor ki, verdigi rahatsizlik bir sure sonra hepimizin tasimak istedigi 'her sey yoluna girecek' duygusunu korukluyor.

    sonunda calan su sarkiyla huzuru hisseden bir tek ben miyim sanmiyorum.

    cok saglam film.
  • bir fırtına tuttu bizi türküsünü akla getiren sağlam film.
  • michael shannon, jessica chastain'ın üstün performans sergiledikleri, bence yılın en etkileyici, en iyi filmlerinden.
  • --- spoiler ---

    abim şizofreni mi değil mi onu bilemedim işte insan doğasını güzel bir şekilde okuyamadığım için ama abim nereye gitse fırtına götü sıra onu takip ediyor. evet, senin ismini fırtınanın çocuğu koydum körtis bey. bundan sonra fırtına çocuk olarak anılanacaksın. o değil de o nasıl bir son ulan? götüm başım dağıldı valla ve an itibari ile gök gürültüsü felan çakmaya başladı. sanırım dinlediğim şarkıları rainymood.com ile birlikte dinlemenin bir yan etkisi olsa gerek.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap